Heyecan verici bir geçmişe sahip olan Samsun, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarının Kurtuluş Mücadelesi’ne başladığı yer olarak tarih sayfalarında parıldıyor. Bu eşsiz şehir, yıllar geçmesine rağmen hala o mücadele ruhunu sokaklarında yansıtıyor. İşte Samsun’u büyüleyici kılan özelliklerden biri de 19 Mayıs 1919’da Kurtuluş Savaşı’nın en önemli adımlarından birinin burada atılmış olmasıdır. Bu adımı atmaya vesile olan vasıta olarak da Bandırma Vapuru büyük bir öneme sahiptir.
Bandırma Vapuru
Bandırma Vapuru, unutulmaz bir tarihi yere sahiptir. Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının Samsun’a yola çıktığı bu vapurla IX. Ordu Kıtaatı Müfettişliği görevini yerine getirmek üzere 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa Samsun’a ayak bastı. Bandırma vapuru, Türkiye’nin kaderini değiştiren Millî Mücadele’nin Anadolu üzerinden başlatılmasının ilk adımında büyük bir rol oynadı. Bandırma Vapuru, Mustafa Kemal Paşa ve Karargâh Heyeti’ni İstanbul’dan Samsun’a taşıyarak, Türk Milleti’nin bağımsızlık mücadelesinde kritik bir araç haline geldi.
Bu eşsiz ve tarihsel simgeye sahip olan gemi, aslında 1978 yılında Glasgow’da inşa edildi ve “Torocadero” adını taşıyordu. Ancak 1880 yılında W. H. Solas tarafından satın alındığında adı değiştirilmedi. 1883 yılında H. Psicha’nın sahiplendiği gemiye “Kymi” adı verildi. Daha sonra 1894 yılında Bandırma Gemisi İdare-i Mahsusa’ya devredildi ve “Panderma” adıyla Osmanlı denizlerinde yük ve yolcu taşımacılığına hizmet etti. 1910 yılında İdare-i Mahsusa’nın adı değişirken, gemi yeniden “Bandırma” olarak kaydedildi. Bandırma Vapuru, Birinci Dünya Savaşı sırasında nakliye gemisi olarak görev yaptı. 1915 yılında, Marmara Denizi’nde ilerlerken İngiliz denizaltısından gelen bir torpidoya son anda kaçarak batmaktan kurtuldu. Ve nihayet 1919 yılında, Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarını İstanbul’dan Samsun’a taşıyarak Kurtuluş Mücadelesi’nin efsanesine dönüştü. Ancak 1924 yılında Bandırma vapurunun hizmetine son verildi ve İlhami Söke tarafından satın alındı. 1925 yılında ise İlhami Söke, gemiyi Haliç açıklarında sökerek parçaladı. Bandırma Vapuru, tarihteki bu önemli rolüyle unutulmaz bir simge haline geldi. Onun hikayesi, yürekleri coşturan bir destana dönüştü.
Bandırma Vapuru, kaptanlığını İsmail Hakkı Durusu’nun yaptığı bir gemiydi. 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü sabahın erken saatlerinde Reji İskelesi’ne demir attı. Kurmay Binbaşı Mahmut Ekrem Bey, bir sandalla Bandırma’ya doğru ilerledi. Ekrem Bey, Mustafa Kemal Paşa’nın yanına varıp askeri selam verdi. O an, Samsun’da Mustafa Kemal’i karşılayan ilk kişi olarak Mahmut Ekrem Bey tarihe geçti. Samsun halkı büyük bir coşkuyla kurtuluşun habercisi olan Mustafa Kemal Paşa’yı karşıladı. Bu heyecanlı karşılamadan sonra Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları, kendileri için hazırlanan Mıntıka Palas’a yerleşti. Mıntıka Palas binası, Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a geleceği haberi alındıktan sonra özel olarak hazırlanmış olan yerdir. Mustafa Kemal Atatürk, Mıntıka Palas’ta silah arkadaşlarıyla birlikte çalışmalarını sürdürdü.
Bandırma Gemi-Müze
Bandırma Vapuru, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin başlangıcında unutulmaz bir rol oynamıştır. Bu özel gemi, 1999 yılında gerçekleştirilen bir kararla, dönemin Samsun Valisi Metin İlyas Aksoy tarafından orijinaline birebir benzer şekilde yeniden tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Bu yeniden canlandırma çalışması, Bandırma Vapuru’na yeni bir hayat vermiş ve müze olarak halkın hizmetine sunulmuştur. Bandırma Gemi Müzesi, ziyaretçilerine unutulmaz bir tarihi deneyim sunuyor. Adımınızı attığınız anda, geçmişe doğru bir yolculuğa çıktığınızı hissedeceksiniz. Müzede yer alan özenle tasarlanmış odalar, gerçeklik duygusunu en üst seviyeye çıkarıyor. Örneğin, Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi yatak odasını andıran bir oda, içindeki o döneme ait orijinal radyo ile ziyaretçileri ilgisini çekiyor. Ayrıca, İsmail Hakkı Durusu’nun kaptanlığını yaptığı Bandırma Gemi Müzesi’nde, kaptan köşkü ve kaptan kamarası gibi detaylar da dikkat çekiyor. Bandırma Vapuru Müzesi’ndeki sergi salonu, büyüleyici bir atmosfer sunuyor.
Burada, ziyaretçiler geminin orijinal çizimlerini inceleyebilir, tarihçesini keşfedebilir ve Millî Mücadele’nin önemli anlarını canlı bir şekilde deneyimleyebilir. Bunun yanı sıra gemi içerisindeki odalarda bulunan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının balmumu heykelleri, ziyaretçilere o dönemin ruhunu hissettiriyor. Ayrıca, Atatürk’e ait kıyafetler ve onun beylik silahı gibi değerli eserler de buradaki sergi salonunda sergilenmektedir. Bandırma Gemi Müzesi, sadece bir müze olmanın ötesine geçerek, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk sunmaktadır. Burada, Türkiye’nin kahramanlık dolu geçmişini hissetme fırsatı bulacaksınız. Mustafa Kemal Atatürk’ün adımlarını takip ederken, o dönemde hissedilen heyecanı deneyimleyecek ve Millî Mücadele’nin önemini daha iyi anlayacaksınız. Bandırma Gemi Müzesi, tarihi detayları ve atmosferiyle ziyaretçilerini büyülerken, milli ruhun coşkusunu da yüreklerde hissettiriyor. Siz de bu eşsiz müzeyi ziyaret edin ve Bandırma Vapuru’nun tarih kokan dünyasına adım atın. Burada, Türk milletinin kahramanlık hikayesine tanıklık ederken, geçmişin izlerini hissedecek ve milli bir gurur duygusuyla dönüş yapacaksınız. Bandırma Gemi Müzesi, unutulmaz bir deneyim sunarak, Türkiye’nin tarihi ve kültürel mirasının önemini vurguluyor ve gelecek nesillere aktarılmasına katkı sağlıyor. Bandırma Gemi Müzesi otelimize araçla beş dakikalık bir mesafede yer almaktadır. Siz de otelimizde konakladığınız süre boyunca tarihin izlerini sokaklarında gördüğünüz Atatürk’ün şehri Samsun’u doyasıya keşfedebilirsiniz.
Millî Mücadele Açık Hava Müzesi
Bandırma Gemisi’nin yapımı, Samsun İl Genel Meclisi’nin 23 Kasım 1999 tarihli kararı ve Samsun İl Özel İdaresi’nin bütçesiyle mümkün hale gelmiştir. Bu önemli kararın ardından, dönemin Samsun Valisi Metin İlyas Aksoy liderliğinde, 2000 yılında inşaat çalışmalarına başlanmıştır. Çalışmalar hızla ilerlerken, Samsun Valisi Muammer Güler döneminde Bandırma Gemisi’nin tamamlanması için büyük bir çaba sarf edildi. 15 Nisan 2001 tarihinde gemi tamamlanmış ve iç düzenlemeleri gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte, ünlü mimar Apdi Güzel’e çevre düzenleme projesi hazırlatılarak, Bandırma Gemisi’nin etrafı da görsel açıdan güzelleştirildi ve bir Millî Mücadele Açık Hava Müzesi haline getirildi. Bu çalışmalar sayesinde, Bandırma Gemisi özgün yapısına sadık kalınarak yeniden inşa edilmiş ve tarihe olan önemiyle birlikte halkın ziyaretine açılmıştır.
35.000 m2’lik geniş bir alanda yer alan Millî Mücadele Parkı ve Açık Hava Müzesi, tarihle iç içe bir deneyim sunuyor. Bu muhteşem parkta, Türkiye’nin en uzun seramik rölyefleriyle Çanakkale Muharebeleri ve İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşu canlanıyor. Millî Mücadele Parkı ve Açık Hava Müzesi’nde dikkat çeken bir diğer önemli nokta ise şehitlerimize olan saygımızı ifade eden yazıttır. İstiklâl Savaşı’nda kaybettiğimiz 1200 kahramanımızın isimlerini taşıyan bu anlamlı yazıt, Millî Mücadele’nin ruhunu yansıtmaktadır. Ayrıca, Millî Mücadeleyi canlı bir şekilde anlatan 9 adet bronz rölyef ve yedi figürlü Millî Kurtuluş Anıtı da açık hava müzesinin önemli unsurları arasında yer alıyor. Bu heykeller ve rölyefler, tarihimize ve kahramanlarımıza olan vefa duygusunu yansıtırken, ziyaretçilerini de unutulmaz bir deneyim sunuyor. Millî Mücadele Parkı ve Açık Hava Müzesi, zengin içeriği ve etkileyici görselleriyle tarihe yolculuk yapmak isteyen herkesin ziyaret etmesi gereken bir yerdir. Burada geçmişimizin önemli anlarını yaşayacak, milli ruhumuzu hissedecek ve kahramanlarımızı saygıyla anacaksınız. Siz de tarihin önemli olaylarını daha yakından ve yerinde keşfetmek için bu müzeyi ziyaret edebilirsiniz.